Yutaktan ve yemek borusundan başlayan kansere yemek borusu (özefagus) kanseri denir. Bu kanserin 2 çeşidi bulunmaktadır: Yassı hücreli (skuamöz) ve adeno kanseridir.

Yemek Borusu (Özefagus) Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Her kanserde olduğu gibi yemek borusu kanserinin de başlangıçta belirti görülmediğinden erken teşhisi zordur. Kanser yeteri kadar büyüdüğünde kilo kaybı, yutma ağrısı, yutkunma güçlüğü, yemek yerken boğazda kalma hissi, boyunda ele gelen lenf bezleri, boğazda durduk yere ağrı gibi belirtiler meydana gelmektedir. 

Yemek Borusu (Özefagus) kanserinin risk faktörleri nelerdir?

Yemek borusu kanserinde beslenme ve çevresel faktörler risklerin başında gelmektedir. Besinlerin bekletilerek tarihinden sonra tüketilmesi, çiğ gıda ve tütsülenmiş et tüketilmesi, besinlerin ağızda az öğütülmesi, çok sıcak besinlerin tüketilmesi gibi beslenme alışkanlıkları risk faktörleridir. Aynı zamanda her kanserde olduğu gibi tütün ve tütün ürünlerin kullanımı ve radyasyona maruz kalma gibi durumlarda risk faktörüdür.

Yemek Borusu(Özefagus) kanserine genellikle orta ve ileri yaşlardaki bireylerde rastlanmaktadır. 60 yaşındaki bireyler en yüksek risk grubundadır. Bu kanser türü erkeklerde daha fazla görülür. Sürekli alkol tüketimi de kanseri tetikleyen durumlar arasındadır.

Çocukluk çağında ağız yoluyla kimyasala maruz kalmış bireylerde oluşan özefagus darlığı da orta ve ileri yaşlarda kanser oluşumuna sebep olmaktadır.

Yemek Borusu (Özefagus) kanserinde tanı nasıl konur?

Yemek Borusu kanserinin ilk tetkiti Baryumlu Özefagus Grafisi’dir. Bir başka tetkik ise endoskopidir. Endeskopi ile ozefagus incelenir ve biyopsi incelenmek üzere alınır.

Bilgisayarlı Tomografi, Ultrason, MR, PET gibi görüntülenme tetkikleri de uzman tarafından istenebilir.

Yemek Borusu (Özefagus) kanserinin tedavisi nasıl yapılır?

Tedavi süreci hastalığın evresine ve yayılımına bağlı olarak kişiden kişiye göre değişmektedir.

Hastalar uzman hekimler tarafından oluşan disiplinli bir ekip tarafından tedavi edilmektedir.

Hastada kanserli hücrenin başka organlara yayılımı yoksa ilk tedavi yöntemi cerrahi yöntemdir. Cerrahi müdahaleyle tümörlü bölge özefagustan çıkarılır. Özefagusun vücuttan tamamen alınma işlemine ise özefajektomi adı verilmektedir. Bu operasyonun başlangıcında lenf bezleri ayıklanır. Hastanın yutkunma işlevine devam edebilmesi için mide ile yemek borusu, bağırsaktan veya mideden yapılan özefagus ile birleştirilir.

Fitoterapi ile Yemek Borusu (Özefagus) Kanserine Çözüm Var!

Kanser günümüzde tedavisi zor olan ağır bir hastalıktır. Fakat tedavisi mümkündür. Kanserin tedavisini hızlandıran en önemli faktörlerden birisi erken teşhistir. Günümüzdeki imkanlar ve modern tıp sayesinde kanser erken teşhis edilebilmektedir. Yine de herkes bu durumun farkına varamamakla birlikte çok geç teşhis koyulan hastalarda mevcuttur.

Fitoterapi ile kanser tedavi yöntemlerinin yan etkileri azaltılmakta ve tedavinin hızı arttırılmaktadır. Modern tıbbın fitoterapi ile birlikte kullanılması ile birlikte binlerce kanser hastası kanserden kurtulmaktadır.

Fitoterapi ile Akciğer Kanseri, Prostat Kanseri, Mide Kanseri, Rahim Ağzı (Serviks) KanseriBöbrek Kanseri, Pankreas Kanseri, Rahim (Uterus) KanseriCilt KanseriTestis Kanseri, Mesane Kanseri, Over (Yumurtalık) Kanseri ,Bağırsak (Kolon) Kanseri ve Meme Kanseri gibi kanserlerin tedavisinde önemli ilerlemeler kat edilebilmektedir.

Fitoterapi’nin Kanser Tedavisinde Kullanılmasının Amaçları Nelerdir?

  • Kanserleri hücrelerin vücuttaki diğer organlara sıçramasına engel olmak,
  • Kanserli hücreleri yok etmek,
  • Hastanın bağışıklığını güçlendirerek vücudu diğer hastalıklardan korumak,
  • Modern tıpla kanser tedavisi için kullanılan kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin etkilerini arttırmak,
  • Kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinden kaynaklanan yan etkileri minimuma indirmektir.

Kanser Tedavisi için Kullanılan Şifalı Bitkiler Nelerdir?

Araştırma merkezlerinde yapılan çalışmalara göre ginseng, yaban mersini, zerdeçal, reishi mantarı gibi bitki özlerinin kanser tedavisinde kullanılarak olumlu sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir. Bu konular hakkında çalışmalar yapan Fitoterapi uzmanları kanser tedavisinde etkili bitkisel ürünleri ve bitki özlerini geliştirmektedirler.

Ülkemizde en sık görülen kanser tipi Akciğer Kanseridir. Akciğer Kanserinin sebeplerinin başında sigara kullanımı gelmektedir. Tıbbi bitkileri tüketen Çin ve Hindistan gibi ülkelerde kansere yakalanma oranı diğer ülkelere nazaran daha azdır. Bu ülkelerde görülen kanserlerin nedeni genelde hava kirliliğidir.

Kanser Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Dr. Hakan Özkul Kanser Tedavisi için kendisine gelen hastalara tedavinin olumlu sonuç verebilmesi için “Kanser hastasının yeme-içmeye devam etmesi ve bilincinin yerinde olması gereklidir.” diyor.

Kanser Hastaları için Beslenme Tüyoları:

  • Ev yapımı yoğurt tüketilmeli,
  • Katkı maddesi içeren ürünler tüketilmemeli,
  • Tereyağı ve zeytinyağı dışındaki yağlardan uzak durulmalı,
  • Unlu mamüller tüketilmemeli,
  • Şekerden uzak durulmalı,
  • Beyaz ekmek tüketilmemeli (ekmek olarak tam buğday ekmeği tüketilebilir),
  • Sarımsak, limon ve bal tüketilmeli,
  • Sabah ve akşam olmak üzere bir tatlı kaşığı çörek otu yağı ve yarım çay bardağı süzme zeytinyağı tüketin,

Fitoterapi ile Kanser Tedavisinin Süresi Ne Kadardır?

Fitoterapi ile Kanser Tedavisine vücut anında cevap vermez ve bir süreç gerektirir. Kanser Tedavisinin süresi 6-12 ay arasında kanserin türüne ve hastanın durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Tedavinin etkisi 4 ay gibi kısa bir sürede de etki edebilmekle birlikte 1 sene sürdüğü de görülmektedir. Kanserli hücreler tamamen tedavi edildiğinde olası metastazları önlemek için düşük dozlarda fitoterapi tedavisinin devam edilmesi önerilmektedir.

Radyoterapi ve kemoterapi çoğu zaman kanser hücrelerini yok edememektedir. Bu hücreler başka organlara geçip güçlenir ve kanser hücreleri üremeye başlar. Metastaz eden kanser bir öncekinden daha ağır geçer. Bu yüzden kemoterapi ve radyoterapi dışında fitoterapi tedavisi mutlaka uygulanmalıdır.


    DR. HAKAN ÖZKUL'A SORUN


    Talebiniz: